27 Ocak 2010 Çarşamba

SİHİRLİ SÖZCÜKLER (DİŞÇİDE)

DİŞÇİDE
1 gün yeimi çektirmeye gidecektik. Birazcık korkuyordum ama yinede çektirmek zorundaydım. Sıra bize gelince içeriye girdik. abla beni yatırdı sonralerime baktı. Ondan sonra ağzıma 1 sıktı. Sonra da 1vurdu hiç acımamıştı. Sonra 1 getirdi onunla dişimi kıstırdı ve çekti. Ondan sonra biraz kanadı ama hiç acımamıştı.

23 Ocak 2010 Cumartesi

MUSTAFA KEMAL YiBO 2-A SINIFI: SİHİRLİ SÖZCÜKLER

GÖKKUŞAĞI
Ben. Sabah erken kalktım. yüzümü yıkadım. Kahvaltıya oturdum. Çok heyecanlıydım, çünkü e gidecektik . Kahvaltımı bitirdim. Hemen hazırlanmaya başladım. Sonra annemle ayakkabımızı giyerken babam valizleri bagaja koydu. Sonra yola koyulduk. Aniden yağdı. durunca rengarenk bir şey çıktı. Anneme bu ne diye sordum. Onu çok beğendim.

Hatice ASAN

22 Ocak 2010 Cuma

TELEVİZYON

Babam televizyon izlerken 1den kapandı.1daha açamadı televizyoncuya gitti televizyoncu bozulmuş dediği zaman babam bayıldı çok üzüldü yeni 1televizyon aldı çok güzeldi babam 1daha çok televizyon izlemicekti.

YARIYIL TATİLİ

22 OCAK 2010-8 ŞUBAT 2010

Birinci dönem yoruldunuz. Gayretli çalışmalarınızla dinlenmeyi hakettiniz. Yinede boş vermek yok. Planlı, düzenli çalışmak sizlere çok şeyler kazandıracaktır. İYİ TATİLLER...

Yarıyıl tatilini nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz? Lütfen duygularınızı paylaşınız!

Süleyman AYAZ
2-A Sınıfı Öğretmeni

21 Ocak 2010 Perşembe

Harald'ın Rüyası

Harald kahvaltı yapmış. Okula gitmiş. Okulu sel basmış. Tek, bin kişiden beşi hayatta kalmış. Diğerleri ölmüş. Bu beş kişiden biri öğretmenmiş. Adı: Süleyman Ayaz'mış. Harald'ın en iyi arkadaşı Anna imiş. O da ölmüştü. Çok üzülüyordu. Bu birşey mi? Polly, Mike, Corc hatta okulun tek türk çocuğu Gülce bile ölmüştü. Bir anda yatakta bulmuş kendini. Rüya olduğunu anlamış. Çok sevinmiş.

20 Ocak 2010 Çarşamba

NİNEM

Yaşlı, sevimli ve tonton bir N İ N E varmış. Küçük evi KOCAMAN bahçesi varmış. Çocukları çok SEVERMİŞ. Çocuklar hep bahçesine gidip oynar ve meyvelerinden bol bol yerlermiş. Bu durum yaşlı NİNEYİ çok mutlu ediyormuş.




Utku HAZIMLI 2-A sınıfı Mustafa Kemal Y.İ.B.O.
Konu:SİHİRLİ SÖZCÜKLER Ders:Bilişim Teknoloji

PUANLI KELEBEK

Bir tane kelebek varmış. Adı puanlı kelebekmiş. Puanlı kelebek hep kendini beğenir başka kimseyi beğenmezmiş. Hep kendine bakınır gezinirmiş. Yürürken bile kendinden başka kimseye bakınmazmış.Arkadaşları buna çok kızarmış.Ama puanlı kelebeğin başka kelebeklerle arkadaş olmak istemezmiş.Kelebekler puanlı kelebeğe küsmüşler.Kendilerine ayrı bir yaşam kuruyorlarmış. Öbür kelebekler çirkin diye ben onlara hayatta bakmam demiş. kendisine birtane ayna almış puanlı kelebek.O ayna küçük diye kendisine daha büyük bir ayna almış.Puanlı kelebek aynadan başka bir yere bakmaz hep yalnış tarafa girermiş.Puanlı kelebeğin aynadan başka bir dostu yokmuş.Puanlı kelebek bir gün yolda giderken koskocaman bir ağaca çarpmış.Nasıl çarpmışsa küüt diye bir ses gelmis.Başı şiş ve kırık ayna ile geziyormuş.Puanlı kelebek çok kötü gözüküyormuş.Puanlı kelebek gidip arkadaşlarından özür dilemiş.Bir daha çevremdeki tüm varlıkları güzel göreceğim diye arkadaşlarına söz vermiş.


MASAL SOKAĞI

18 Ocak 2010 Pazartesi

YARDIM

1 zamanlar çok zengin ve 1 o kadar da cömert bir adam vardı. Cömertliği o kadar meşhurdu ki, yardıma muhtaç olanlar onun sına geliyor, ihtiyaçları giderilip gönderiliyodu.1 gün, bir kadın geldi. Cömert adamı, tam kapıdan içeri girecekken durdurdu:
“Ne olur! , ve yatalak oğlum için bir yardım edebilir misin?”Adam hemen altından bir ı çıkardı ve hiç düşünmeden kadına verdi. Kadın sevinerek oradan ayrıldı. 1 zaman sonra, cömert adam, bir dostuyla sohbet ederken, o yaşlı kadının sahtekar olduğunu öğrendi. Meğer kadın”sakat”oğlum var diyerek,zenginlerden topluyormuş.
Cömert adam; gidip o parayı geri almasını, bu kadının derhal bulunup cezalandırılmasını isteyen dostuna, demiş ki :
“Yani , bu kadının oğlu hasta değil mi?”
“Hayır”
“Yani, bu kadının oğlu kör değil mi?”
“Hayır”
Yani, bu kadının oğlu yatalak değil mi?”
“Hayır”
O halde bu kadının çocuğunun böyle halleri olmadığı için sevinmeliyiz.”Ve yaptığı şeyin yanlış olduğunu anlatmalıyız.

15 Ocak 2010 Cuma

SİHİRLİ SÖZCÜKLER


Biz çarşıya gittik. Babam kırmızı 1 elbise aldı. 5 tl verdik.


M.Akif İNCE
BİR adam kocaman bir e gidiyormuş. Adam evde eski televizyonunu açmış. Sabah olmuş. Adam kahvaltı yapmış ve hazırlanmış. Yola çıkmış. Gemiye binmiş. Denize açılmış. Bir sürü balık tutmuş. Fırtına çıkmış adam EVE gidememiş. Adam(Adam) o akşam teknede kalmış. Kendini bekleyen hiç kimse yokmuş.

Elif Enfal ÖZEREN 2/A Sınıfı

14 Ocak 2010 Perşembe

SİHİRLİ SÖZCÜKLER''HEİDİ İLE CEYDİ''


HEİDİ İLE CEYDİ

Heidi ile Ceydi çok iyi arkadaştılar. Hafta sonu tatilinde oyun oynamak için annelerinden izin aldılar. Heidi arkadaşı Ceydi ile buluşmak için gitti. Heidi’nin küçük bir kedisi, Ceydi’ninde küçük bir köpeği vardı. Heidi ile Ceydi oyun oynarken Heidi’nin kedisi Tom kaybolmuştu. Heidi çok ağladı. Tom’u ararken yaşlı bir teyzeye rastladılar. T e y z e: az önce şu köşeden küçük bir geçti dedi. Koşarak Tom olup olmadığına baktılar. O Tom’du. Teyzeye çok TEŞEKKÜR ederek oradan ayrıldılar. O günden sonra daha DİKKAT ederek kedilerini ve köpeklerini kaybetmediler.


Yaren YİVLİ
2 /A 907

ÖZET YAZIYORUM


15-22 OCAK
Bu haftaki konumuz en son okumuş olduğunuz hikaye kitabınızın kısaca özetini yazmanızı istiyorum. Lütfen yorum bölümünden tıklayarak yazınız. Arkadaşlarınızın özetlerini okumanızı istiyorum.

BAŞARILAR
Süleyman AYAZ
2-A Sınıfı Öğretmeni

13 Ocak 2010 Çarşamba

Kemal ile Cemal

Cemal, Kemal'in arkadaşıymış.Evleri birbirine yakınmış.İkiside yoksulmuş.İstediklerini alamadıkları için üzülürlermiş.Kemal bir iş kurmak için babasından para istemiş.Kalem alıp okulun önünde satmış.Beş yüz bin lira yazanmış ve çok sevinmiş.Çalışınca kazanıldığını anlamış.Daha sonra Cemal'e de anlatmış ve beraber yapmaya başlamışlar.Kazandıklarını biriktirmişler ve çok fazla paraları olmuş.Daha sonra limon satmaya karar vermişler ve anne ve babaları da onaylamış.Biriktirdikleri paralarla limon almışlar.Pazara gidip limon satmaya başlamışlar.Kemal alanlara iyi davranıyormuş ,Cemal ise kötü davranıyormuş.babasını veya ailesini yoksulluktan kurtarmıştı.Kemal gömlek satmak için iş aradı ve buldu.Ama o iş pazarcılıktan daha zordu ve sıkıntılı günler tekrar başlamıştı. sonra bu iş kötü gidince Kemal eski işine geri döndü.Bu yaptıklarından da ders aldı.

8 Ocak 2010 Cuma

SAĞLIKLI BİR ÇEVRE


08-15 OCAK 2010
Sizce sağlıklı bir cevre nasıl olur? Lütfen! Duygularınızı paylaşınız.

Süleyman AYAZ
2-A Sınıfı Öğretmeni

2 Ocak 2010 Cumartesi

YENİ YIL

1-8 OCAK 20010

Yeni yıldan beklentileriniz nelerdir? Çevremizde olup bitenlerden sorumlu değil miyiz? Lütfen duygularınızı paylaşınız.

Süleyman AYAZ
2-A Sınıfı Öğretmeni